Konutta Yapılan Adli Arama İşlemi - Soruşturma Aşamasında İtiraz Kanun Yoluna Başvurulmaması - Hukuka Uygun Delile Dönüşme

ÖZET:

📌 Somut olayda, sanıkların konutlarında yapılan adli arama işlemine yönelik soruşturma aşamasında itiraz kanun yoluna başvurmadıkları dikkate alındığında temyiz istemine konu beraat hükümlerinde belirtilen muhtar dışında ihtiyar heyeti veya komşulardan bir kişinin de arama işlemi sırasında hazır edilmesi gerekliliği ve diğer şekli eksiklikleri adli arama işlemini ve bu adli arama işleminden elde edilen delileri hukuka aykırı hale getirmez.


YARGITAY 
6. CEZA DAİRESİ

Esas: 2023/3857
Karar: 2023/14247
Tarih: 09.11.2023

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1.Çivril Cumhuriyet Başsavcılığının 06.10.2015 tarihli ve 2015/1492 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanık ... ... hakkında nitelikli tehdit ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 151 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesi sanık ... ... hakkında tehdit, nitelikli tehdit ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 151 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddeleri uyarınca kamu davaları açılmıştır.

2.Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.02.2016 tarihli ve 2015/809 Esas, 2016/115 Karar sayılı kararı ile sanık ... ... hakkında nitelikli tehdit ve mala zarar verme suçlarından, sanık ... ... hakkında ise tehdit, nitelikli tehdit ve mala zarar verme suçlarından 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararları verilmiştir.


II. TEMYİZ SEBEPLERİ

A.Katılan ... vekilinin Temyiz Sebepleri Özetle

1.Suçun ikrar edildiğine,

2.Olay yerinde elde edilen kapsullerin sanıkların konutunda elde edilen tüfeklerden ateş edildiğine,

3.Delillerin usulsüz toplandığı gerekçesiyle verilen beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna,

B. O yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri Özetle

1.Gecikmesinde sakınca bulunan hal olmakla usulüne uygun arama kararı verildiğine,

2.Konutta ele geçirilen tüfeğin ... ile teslim edildiğine ,

3.Sanık ...'in kollukça alınan savunmasında ikrar ettiğine,

4.Dosya kapsamı ve olayın oluş şekline göre eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olduğuna,

5.Mahkûmiyet kararları verilmesi gerektiğine,

C. Üst Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri Özetle

1.Olay yerinde elde edilen kartuşların sanık ...'in konutunda bulunan ve sanık tarafından kolluk görevlilerine ... ile teslim edilen tüfekten atıldığının tespit edilmiş olmasına,

2.Dosyadaki tüm delillerden sanık ... ... hakkında tehdit ve mala zarar verme suçlarından mahkûmiyet kararı yerine beraat kararı verilmesine,

1. Sanık ... Al'ın 10.10.2014 tarihinde katılanın oğlu ...'dan olan alacağını istemek üzere katılan ...'ün evine geldiği, evde tartışma çıktığı, tartışma sırasında katılanın sanığa hitaben "s.tir git" dediği, sanığın da katılana hitaben "paramı bulun, parayı vermezseniz oğlunun bacağını kırarım, oğlunun kulağını keserim" ve "evinizi yakarım" demek suretiyle haksız tahrik altında tehditte bulunduğu, eylemin bu şekilde bir bütün olarak haksız tahrik altında tehdit suçunu oluşturduğu anlaşılmakla sanığın eylemine uyan 5237 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 29 uncu maddesi uyarınca mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiğine,

2.Vesaire

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

1. Katılan ...'nin çocuğu olan katılan ...'nin sanık ...'le olay tarihi olan 20.07.2015 tarihi itibariyle evli olduğu ancak katılan ...'nin sanık ... ile yaşadığı anlaşmazlıkların etkisiyle babası katılan ...'nin evinde ikamet ettiği, bu nedenle katılan ... ile sanıklar ... ve babası sanık ... arasında husumet bulunduğu, katılan ...'nin beyanına göre sanık ...'ın 18.07.2015 günü katılan ...'nin cep telefonunu arayıp katılan ...'ye “ senin annene, babana, kardeşine zarar vereceğim, vurduracağım” dediği, 20.07.2015 günü saat 02.30 sıralarında katılan ...'nin evinde bulunduğu sırada silah atışı sesleri duyması üzerine evinden dışarıya doğru baktığında yaklaşık 40–50 metre mesafeden evine doğru ağacın dibine çömelen bir şahsın elindeki tüfekle ateş ettiğini ve toprak yol üzerindeki motosikletin üzerinde bekleyen bir başka şahıs daha gördüğünü, bu iki şahsın motosikletle olay yerinden uzaklaştığını, sanıklar ... ve ...'dan şüphelendiğini beyan ettiği, şikayete konu av tüfeğiyle birden fazla sefer ateş edilmesi nedeniyle katılan ...'nin evinde dosya arasında bulunan olay yeri görgü tespit tutanağında belirtildiği şekilde zarar meydana geldiği, katılanlar ... ve ...'nin alınan beyanları doğrultusunda sanık ...'ın evinde ve evinin üst katındaki sanık ...'in evinde Çivril İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından 20.07.2015 tarihinde yapılan arama sonucu sanık ...'ın evinde 76050 seri nolu av tüfeği ile sanık ...'in evinde bulunan 14-04792 seri nolu av tüfeğinin muhafaza altına alındığı, ... Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından olay yerinde bulunan on dokuz adet 12 kalibre av tüfeği kartuşu ile sanıkların evlerinde bulunan av tüfekleri üzerinde yapılan inceleme sonucu 19 adet 12 kalibre suç konusu av fişeği kartuşu üzerinde bulunan çıkarıcı izlerin sanık ...'in evinde bulunan 14-04792 seri numaralı av tüfeğinin çıkarıcısına ait olduğunun belirlendiği, katılanların ifadeleri, dosya arasındaki telefon inceleme tutanağı ve ... Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 30.07.2015 tarihli raporu karşısında sanıkların atılı eylemleri işlediklerinin iddia olunduğu anlaşılmıştır.


IV. GEREKÇE

Dairemizce de benimsenen Yargıtay 7.Ceza Dairesinin 17.10.2023 tarih ve 2023/7441 esas 2023/8952 karar sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Daireleri Arasındaki Karar Uyuşmazlığının Giderilmesine Dair Karar içeriğinde de belirtildiği üzere; 5271 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulur." hükmü uyarınca ihtiyar heyeti ve komşulardan iki kişi bulundurma gerekliliği Kanun hükmü olup, buna karşın iki kişi bulundurulmayarak bir kişi bulundurulması veya hiç kimsenin bulundurulmaması durumlarına ilişkin değerlendirmelerin somut olayda usulüne uygun alınmış bir arama kararı, arama işleminin icra ediliş yöntemi, arama işlemi sonucunda elde edilen delillerin gerçekliği ve güvenilirliği, delillerin gerçekliğinin şüpheye düşüp düşmediği, delillerin gerçekliğine ilişkin sanığa itiraz imkânı tanınıp tanınmadığı, sanığın delillerin gerçekliğine dair somut herhangi bir itirazının olup olmadığı ve arama sonucunda elde edilen delillerin tek ve belirleyici delil olarak kullanılıp hüküm kurulmasının adil yargılama hakkının ihlali niteliğinde olup olmadığı konularının Mahkemelerce değerlendirilip; tüm delillerin takdiri sonucunda oluşacak vicdanî kanaate göre hüküm kurulması gerekir.

Nitekim, Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde yapılan arama işlemi sırasında o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişinin hazır bulundurulmaması halinde, dosya kapsamına göre arama işleminin sıhhatini ve bu işlem sonucunda elde edilen delillerin gerçekliğini şüpheli hale getirmeyen ve herhangi bir hak ihlaline neden olunmadan yapılan arama sonunda ele geçen delillerin, sırf arama sırasında bulunması gereken kişilerin orada bulundurulmaması suretiyle şekle aykırı hareket edildiğinden bahisle “hukuka aykırı olarak elde edilmiş delil” sayılmalarının ve mahkûmiyet hükmüne dayanak teşkil edememelerinin kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır.


Somut olayda, 5237 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesi gereğince sanıkların konutlarında yapılan adli arama işlemine yönelik soruşturma aşamasında itiraz kanun yoluna başvurmadıkları dikkate alındığında temyiz istemine konu beraat hükümlerinde belirtilen muhtar dışında ihtiyar heyeti veya komşulardan bir kişinin de arama işlemi sırasında hazır edilmesi gerekliliği ve diğer şekli eksikliklerin adli arama işlemini ve bu adli arama işleminden elde edilen delileri hukuka aykırı hale getiremeyeceği gibi dosyada mevcut Cumhuriyet Savcılığının adli aramaya ilişkin 20.07.2015 tarihli yazılı emrinde gecikmesinde sakınca bulunan halin suçta kullanılan silahın aynı gün içerisinde şüphelilerin konutunda bulunma ihtimali olarak denetime olanaklı da belirtildiği, olay günü katılan ...'nin ikametine ateş edildiği, katılanların kolluğa başvuruda bulunduğu ve suç tarihi ile aynı gün eylemlerde kullanılan tüfeğin sanıkların ikametlerinde bulunduğu, tüfeğin sanıkların rızası ile muhafaza altına alındığı, olay yerinden elde edilen kartuşların arama sonucu ele geçirilen tüfekten ateşlenmiş olduğunun uzmanlık raporu ile belirlendiği böylelikle katılanların aşamalarda alınan beyanları, bu beyanlar ile örtüşen özellikle sanık ...'in tevil yoluyla ikrar içeren ek kolluk savunması, sanıkların ikametlerinde suça konu tüfeğin belirtilen arama işlemi sonucu ele geçirilmiş olması, bahsedilen tüfeğin suçta kullanıldığına dair uzmanlık raporu tüm dosya kapsamı ile hep birlikte değerlendirildiğinde, sanık ...'ın 18.07.2015 günü katılan ...'nin cep telefonunu arayıp katılan ...'ye “ senin annene, babana, kardeşine zarar vereceğim, vurduracağım” dediği, 20.07.2015 günü saat 02.30 sıralarında katılan ...'nin evinde bulunduğu sırada sanıkların iştirak halinde katılanın evine doğru ateş ettikleri ve bu ateş sonucu katılana ait ikamete zarar verdikleri anlaşılmakla sanıklar hakkında tehdit ve mala zarar verme suçlarından mahkûmiyet kararları verilmesi gerekliliği gözetilmeksizin hatalı ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde beraat kararları verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çivril Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.02.2016 tarihli ve 2015/809 Esas, 2016/115 Karar sayılı kararına yönelik katılan ... vekili ile O yer Cumhuriyet savcısı ve Üst Cumhuriyet savcısının temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

09.11.2023 tarihinde karar verildi.