ÖZET:
- Sanığın savunmasında elektrikli bisikleti çaldığında anahtarının üzerinde olduğunu beyan etmesi karşısında, müştekiden elektrikli bisikletinin anahtarının olup olmadığı, anahtarı varsa kontak anahtarını üzerinde bırakıp bırakmadığı da sorulup sonucuna göre; kontak anahtarının üzerinde olduğunun tespiti halinde eylemin TCK’nın 141/1 maddesinde, kontak anahtarının üzerinde bulunmadığının belirlenmesi halinde ise aynı Kanun’un 142/1-e maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilmelidir.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
Esas No : 2020/28263
Karar No : 2022/6209
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanığın savunmasında elektrikli bisikleti çaldığında anahtarının üzerinde olduğunu beyan etmesi karşısında müştekiden elektrikli bisikletinin anahtarının olup olmadığı, anahtarı varsa kontak anahtarını üzerinde bırakıp bırakmadığı da sorulup sonucuna göre; kontak anahtarının üzerinde olduğunun tespiti halinde eylemin TCK’nın 141/1 maddesinde, kontak anahtarının üzerinde bulunmadığının belirlenmesi halinde ise aynı Kanun’un 142/1-e maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
Hükmün gerekçesinde, temel cezanın 6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesi uyarınca aynı Yasa’nın 61. maddesine göre suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar,korunan hukuki değer, sanığın kastı dikkate alınarak takdiren alt sınırdan ceza tayin edildiği belirtilmesine rağmen TCK’nın 142/1-e maddesinde gösterilen cezanın alt sınırı 3 yıl olduğu halde, temel cezanın, 5 yıl hapis olarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişki yaratılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 30/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.